31 Ekim 2017 Salı

Neşet Baba ve Diğerleri

               Deniz fenerinin ışığı yüzüme vurdukça gözlerim yanıyordu. Saat kaçtı? Geldiğim de sahilde çiftler vardı, şimdiyse bir başıma aya bakıp ağlıyorum.
               Bu duruma nasıl geldim? En son konuşuyorduk, rakı masasındaydık, ben ağlıyordum ve sen inanmayarak bitti diyordun. Ben öylece ağlayabiliyordum, bilirdim sende bittiysem asla olamazdık. Sen demiştin başta bitti dediğimde sus diye, kusura bakma ağladım ama. İnan istemezdim ağlamayı. Sadece tutamadım affet.
Gidişinin de gelişin gibi ani olmasıydı beni ağlatan. Geldiğinde aynı yerdeydik sadece başka masalarda dost meclisindeydik. Bundan iki yıl önce. Aynı taksi için kavga edişimizse, nefret ettiğim tek detay şuanda. O gece o meyhanede çalan Neşet baba ikimizin de eşlik ettiği tek şarkıyı söylerken göz göze gelmiştik. O zamana geri dönmek vardı şimdi. Gene aynı parça şuanda mırıldandığım –Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?- seninle ne de güzel söylemiştik. Her yıldönümü buradaydık. Şimdiyse ikinci yıldönümünde bu meyhanede tek kalmama içiyorum. Keşke izin verseydin demek geliyor içimden ama zaten sıkılmışsın benden belli. Neden gittin? Ya da doğru olanı sorayım kimin için gittin?
Gitme nedenleri başkaları olur genelde. Anason kokusu sindi iyiden iyiye üzerime. Kimi sevsek gidiyor derdim de ben bir seni sevmiş, seni benimsemiştim. Benim demiştim, bu adam benim. Ne oldu şimdi düşüncelerime? Değiştirdin hepsini, neden değiştirdin peki? Ya adam biz seninle aynı soğukta donmadık mı? Biz seninle sen üzgünsün diye içmedik mi? Ben sen gül diye türlü şekle girmedim mi? Neden şimdi bu gidiş? Neden bu ayrılık, neden istemedin beni hayatında? Diyordun ya bana ailem sensin diye, ailen kim şimdi? Ben nasılda sen olmuşum farkında olmadan. Hoş ben istedim demi bunları? Her şey benim suçum, alışma demiştin başta bana ama sever gibiydin sende. Gülüyordun ya hani bana içten, samimi, o güzel gülüşünle ben o an alışmıştım zaten sana. Sen ne yaparsan yap çoktan sen olmuştum. Sen giderdin bazı geceler evimizden ben beklerdim seni sabaha kadar, işin vardı son birkaç aydır ve ben bunu göremeyecek kadar aşık olmuşum sana. Nasıl kör olmuşum böyle? Şimdi netleşiyor dünya, kapatıyorlardı meyhaneyi gece yarısını biraz geçmişti henüz. Bende aksayan adımlarımla ancak sahili bulabilmiştim. Sonu malumun; deniz feneri, yanan gözlerim ve acılı kalbim. Ya ben seninle buraya gelmiştim, hatta beni buraya sen getirmiştin ilk kez. Ben neden senin olduğun dünyalardan kaçamıyorum ısrarla? Hala seni anlatan yerlere gidiyorum. Ayakuçlarıma değen suyun soğuğuyla kendime geldim biraz, deniz ne soğuk bu gece. Sen kışın denize buradan girerdin, hatırlar mısın acaba şimdi o günleri? Hatırlamak istemeyen anımsamaz doğru ya, hatırlamak istesen bu gece burada yanımda olurdun.
Ne kadar zormuş kalan olmak. Ben şimdi o eve nasıl dönerim, nasıl sensiz o kanepede yatarım. Üşürüm ki ben sensizken o evde; kendin diyordun bunu hatırlasana. Acaba özler misin beni? Bir süre sonra geri döner misin demek gelse de içimden, yok sen gelme. Ben iyileşmeye çabalarım, sen gelme. Kal o gittiğin evde. Ben şimdi seni anımsatan her hatırayı nasıl silerim onu düşüneyim, sende neden diye düşün, neden ağladı o kadar? Zor ya valla bak her şey zor şuan da benim için. Şimdi arkamda ki çalıdan çıt sesi gelse ürkerim ama sen olmadığın için, ölmekten korkumdan değil. Sen varken her şey yalan gelirdi bana. Şimdi ne kadar da gerçekmiş meğer acılar. Her anını hatırladığım iki koca yıl, arkadaşlarım kısa demişti bu süre için ama bana bir ömür gelmişti seninle her dakikam.

Sessizliğimde seni buluyorum şimdi, evin sessizliğinde, gözyaşlarımın sessizliğinde. Şimdi ben neyi, nasıl anlatayım herkese. Senin gidişini anlatmak, zor be sevgilim. Evden son eşyalarını almaya geldiğin zaman bunu sana sormalıyım sanırım sonuçta her şeyimiz ortaktı ya seninle. Açıklamalarda herkes bizden evlilik haberi beklerken ayrılık hiç hoş olmadı be sevgilim. Ben kendime açıklayamazken nasıl herkese açıklarım. Keşke zamanda geriye gidebilsek ve ben alabilsem o anı geriye sustursam seni, konuşma sevgilim desem. Şarkılar söylesem sana, güzel zamana ait şarkılar, düzelir miyiz acaba?

Hiç yorum yok: